PES 2010 İncelemesi

tarafından Anarchy Çarş. Kas. 18, 2009 2:26 pm

Son iki yılımız beklentileri bir türlü karşılayamayan futbol oyunlarıyla geçirdik. FIFA zaten biz PC oyuncularını tamamen unutmuştu ki bu sene de değişen bir şey olmadı. Geriye kalan tek seçenek PES, Konami’nin tuhaf politikaları sebebiyle, özellikle 2008’de tamamen hayal kırıklığına sebep olmuştu. Yapımcılar tekrar oyun yapısına el attılar, Konami bu kumarda başarılı oldu mu acaba?

0

PES 2010, Konami tarafından ‘Bu sefer gerçekten başardık’ nidalarıyla piyasaya sürülen oyun. Demosunu oynadığımda ‘Neler oluyor, yoksa bilgisayarım mı kastırılıyor?’ diye bana feryat ettiren yapım. Sonra oyunun yeni yapısının bu olduğunu anladığımda ‘Yavaş Çekim’in PES’e de uğradığını düşündüm. Yapımla tanışmak, PES 2010 Lansmanında nasip oldu, konsolda değişen bir şey yoktu gördüğüm kadarıyla. PC demosuna göre biraz daha hızlı olsa da, hala çamurda top oynuyormuş gibi davranıyordu futbolcular, hantal ve ağır. İlk izlenimlerim iyi yönde değildi, 2008 gibi ellerine yüzlerine bulaştırmışlar bunu da diyecektim, PC’de tam sürümünü oynamamış olsaydım…
Yeni PES Düzeni

Lansmanda PES 2010’un oynanabilirliği yoğun eleştirilere maruz kalmıştı. Oyuncular anormal derecede yavaş hareket ediyor, pas verirken, şut çekerken, yada en basitinden koşarken, futbolcular çok geç tepki veriyor, sürekli top kaybı yaşamanıza neden oluyordu. Hele ki hızlı koşarken pas vermek için 3-4 saniye önceden basmanız gerekiyordu. Yapımcılar robotumsu görüntüden uzak, gerçekçi bir oynanış sunmak istemişler, ancak konsolda karşılaştıklarım bunu doğrulamıyor.

PC’de ise durum gerçekten farklı, daha hızlı oynanış, daha bir insanı andıran futbolcular ve daha kısa tepki süreleri. Önceki oyunların biyonik futbolcuları artık yok, oyuncularınız dönerken, topu geri çekerken, koşarken fizik kurallarını hiçe saymıyor, hatta bir insana göre daha düşük seviyede bu faaliyetleri gerçekleştiriyorlar. Messi’yle topu defanstan alıp, rakip takımın gariban üyelerini peşine takıp, 100 metre koştuktan sonra gidip gol atmak mazide kaldı. Messi yine farkını gösteriyor elbette, Gerrard, Ronaldo, Kaka gibi oyuncular da. Ancak bunun dozu ayarlanmış, onlar da belli bir yere kadar işe yarıyorlar.

1

PES 2010’un yeni puanlama sistemiyle de Adriano’yla forvette önce gol atıp, daha sonra onu orta sahaya çekip fiziki gücünü kullanma dönemi bitiyor. Artık oyuncuların belli bir ‘overall’ı var, eğer en doğru mevkide oynatırsanız oyuncunun puanı değişmiyor, fakat o oyuncuyu farklı bir pozisyona koyarsanız hem ‘overall’ düşüyor, hem de maç içindeki verimliliği azalıyor. Gerrard’ın orta sahanın ortasında puanı 91 iken, sağ açığa koyduğunuzda 84’e düşüyor. Hatta sol bek olan Ahsley Cole’u sağ bekte oynatmaya kalkarsanız yine ‘overall’da düşüş yaşanıyor. Hem daha gerçekçi anlayışla oynuyoruz, hem de oyuncuların gücünü, nerede daha verimli olabileceklerini görüyoruz.

2

Şimdi gelelim şu ‘robot’ hikayesine, deminden beri gevelediğim ‘robotumsu’ ne demek? PES 2009’dan örnek verelim; bir oyuncuyla depara kalktınız, top ayağınızda, yanınızda da rakip defans oyuncuları. İstediğiniz zaman topu geri çekebiliyor muydunuz? Evet. Siz topu geri çektiğinizde, oyuncunuz aynı hızla hareketlerine devam edebiliyor muydu? Evet. Yine hızlı koşarken, sağa sola dönüşlerde bir aksama oluyor muydu? Hayır. Oyun esnasında sık sık ‘Yok artık Lebron James’ gibi cümleler kuruyor muydunuz? Evet. İşte robot futbolcuların özellikleri ve oynayan kişi üzerindeki etkileri bunlar.

3

Yapımcılar görsel ve yapısal olarak gerçekçi kılmaya çalışmışlar oynanabilirliği bu sene. Oyunculara ait animasyonlar gayet kaliteli, pas verirken, top kontrol ederken, hava topuna çıkarken oldukça doğal ve insanımsı görünüyorlar. Bazı eksikler de bulunuyor tabi, şut çekerken gereğinden fazla geriliyor futbolcular ve teknik kapasitesi düşük oyuncuların topla dönme hareketleri biraz fazla abartıldığından 10 saniye sürüyor.

Animasyonların olayı bununla sınırlı değil, yetenekli oyuncularla şut çektiğinizde, pozisyona göre topa vuruş şekilleri değişiyor. Ceza sahasının sol çaprazından vuracaksınız, oyuncu sağ ayağını kullanıyorsa ayak içi köşeye gönderiyor topu. Cepheden gelen toplarda önü açıksa, sert vurmayı tercih ediyorlar daha çok. Pozisyonun şekline ve elbette ki oyuncunun stiline göre değişik şutlarla karşılaşıyorsunuz.

4

Doğal görünmeyen ani dönüşler sayesinde, karşınızdaki oyuncuyu hemen saf dışı bırakabiliyor ve geçip gidebiliyordunuz. PES 2010’da dönüşler bu kadar basit ve yapmacık olmadığı için rahat çalım atamıyorsunuz. Rakip oyuncu sizin yanlış hareketinizde topu ayağınızdan alıyor. Geliştirilmiş yapay zeka sayesinde çalım atmak çok daha zor hale gelmiş. Rakip defans oyuncuları kendi aralarında çok iyi anlaşıyor, ne zaman karşısındaki futbolcunun üstüne gelmesini bekleyip, ne zaman topa hamle yapacaklarını biliyorlar. Kademe anlayışı da aynı şekilde yerli yerinde, bulundukları konumu kolay kolay boş bırakmıyor, birbirlerine yardımcı oluyorlar. Yetenekli bir oyuncuyla iki üç kez tehlikeli pozisyonlara girdiğinizde, o oyuncuyu müsait yerde ikili sıkıştırıyor, pas atacağı veya alacağı yerleri kapatabiliyorlar. Bir arkadaşınızla karşılıklı oynarken de defans yapmanın kolaylığını ve önemini fark edeceksiniz, 2009’daki gibi sık sık pozisyonlara giremeyecek, bol gollü maçları göremeyeceksiniz.

5

Defansif yönden yenilenen yapay zekanın hücum kimliğinde de değişikliklere gidilmiş. Bol pas yapan, akıllı oynayan, bir pozisyona girdiğinde onu saçma sapan heba etmeyen rakipleriniz, yeri geldiğinde size topu göstermeyecek. Özellikle Barcelona, Manchester United, Arsenal gibi takım oyununu sahaya iyi yansıtan kulüplere karşı oynuyorsanız, işiniz epey zor. ‘Şiir gibi futbol’ oynayan bu takımlar, geliştirdikleri ataklarla ve oluşturdukları pozisyonlarla ekran karşısında şaşırmanıza ve sadece izlemenize sebep olabilir. Yapımcılar şunu da düşünmüş, mesela İngiliz takımları oyunu daha hızlı oynarken, İtalyan takımları geride sağlam ve daha yavaş futbol sergiliyorlar. Siz de bu takımlara göre taktik beliyorsunuz, rakibiniz iyi defans yaptığından siz de pasa dayalı oynamak zorunda kalıyorsunuz, oyunun olmazsa olmazı. Bireysel çaba yerine, topu çok dolaştırarak daha rahat sonuca gidiyorsunuz. Bazen tıpkı gerçek maçlardaki gibi defansta top çevirmek zorunda bile kalıyorsunuz, çünkü rakibiniz çok iyi pres yapıyor ve alanları iyi kapatıyor.

6

Kaleciler ve hakemlerin zekaları hakkında ise aynı güzel sözleri sarf edemeyeceğim. Maçta, PES 2009’daki kadar düdük çalınmıyor, oyun sürekli durmasın diye hakemler biraz daha esnek davranıyorlar. Ancak yemeğin tuzu tam ayarlanamamış, bazen öylesine sert müdahaleler oluyor ki içiniz cız ediyor fakat hakem düdüğünü kullanmıyor. Kart olayı çözülmüş, her harekete kart çıkmıyor, hakemler takdirlerini oyuncuyu uyararak da kullanabileceklerini öğrenmişler. Geçen sene olmayan avantaja bırakma sorunu çıkmış bir de, faule maruz kaldınız fakat top diğer oyuncunuzda ve önemli bir pozisyon yakalayacaksınız, hakem bir anda oyunu durduruyor. Kırmızı kartlık hareket olsa neyse, ama kart bile göstermeyip sadece faul veriyorlar. Zeka sorunu yaşayan diğer arkadaşlara dönelim, kaleciler. Çok alakasız pozisyonlarda açılan, açıldıkları zaman bazen topu unutup sadece ileriye giden kaleciler var oyunda. Ancak bu tür durumlarla çok sık karşılaşmadığımız için kaleciler canınızı çok sıkmayacak.

7

Konami PES 2010 için ne kadar uğraştığını serinin yeni grafikleriyle de bize ispatlıyor, geçen sene oyun zaten kaliteli grafiklere sahipti, bu sene daha da seviye atlatılmış. En büyük fark ışıklandırmalar da, özellikle güneş ışınları oldukça gerçekçi hazırlanmış, sahanın gölge olan bölümleri daha belirgin hale gelmiş. Güneş ışınlarını yoğun alan bölgeler, ekranda parlıyor, sahanın uzak köşelerinde görüş açısı bir nebze düşüyor. Yağmurlu havalar PES 2009’da çok iyiydi zaten, burada da aynı kalite korunmuş. Oyuncuların yüz çizimleri ve fizikleri de tekrar elden geçirilmiş. Modellemeler gerçeğine daha yakın hale getirilmiş, özellikle Messi gibi önemli oyuncuları yeniden tasarlamış yapımcılar. Daha kaliteli grafiklerin yanında daha kaliteli seyirci ve tezahürat bekliyorduk, fakat hala istenilen düzeyde değil. Belli sayıda tezahürat var ve maç içerisinde sürekli kendini tekrar ediyor seyirciler, ancak hakeme veya gollere verilen tepkiler etkileyici, ıslıklar, dikkat dağıtıcı bağrışmalar ve son dakikalardaki müthiş uğultular siz sahadaymışsınız gibi hissetmenizi sağlıyor.

8
Taktik ve Strateji

PES 2010’nun en büyük yeniliklerinden biri de taktik ekranında karşımıza çıkıyor. Önceden bu ekranı oyuncu ya da formasyon değiştirmek için kullanıyorduk sadece, ama bundan sonra maç öncesinde büyük bir hazırlık içinde olacağız. Oyunculara özel komutlar verebiliyor, takımın sahaya dizilişini detaylı olarak hazırlayabiliyoruz. ‘Team Style’ bölümünde oyuncuların maç esnasında birbirlerine ne kadar yakınlıkta duracağını, hücum stratejisini, pres yoğunluğunu, defansın çizgi halinde duracağı bölgeleri ayarlayabiliyoruz. Bunun yanında maç içinde oluşabilecek sürprizlere karşı, farklı oyun planları hazırlıyor, istersek oyuncu ve formasyon değiştirme işlemini otomatik sisteme bırakıyoruz.

9

Top rakipteyken oyuncularınız nasıl duracak, nerelere koşacak, nerede yoğunlaşacak veya top sizdeyken atak nasıl başlatılacak, nerede paslaşmalar yapılacak bunlara karar verebiliyorsunuz, karar vermenizde yardımcı olması için taktik ekranındaki radarda, yaptığınız ayarların simülasyon halinde gösterimi sunuluyor. Bu tür detaylı taktikleri hazırlarken elinizde bulunan oyuncuların önemi büyük, eğer hızlı oyunculara sahipseniz oyuncularınızın birbirine yakın olmasına çok gerek kalmaz, fakat güce dayalı oyun sergileyebilecek bir takımın başındaysanız, alan daraltma ve ikili mücadelelerin önemi artacak.

10

Takımınıza böyle geniş çaplı taktikler hazırlarken, oyuncularınızla da birebir iletişim kurmanız gerekiyor. Oyuncu kartları sayesinde Konami bu duruma el atmış, bu kartlar sayesinde oyuncunuzun maç içinde hangi yöne ağırlık vereceğini belirliyorsunuz. Futbolcunun yeteneği arttıkça sahip olduğu kart sayısı da artıyor, Gerrard ile Sissoko arasında fark olması gerekir. Gerrard hem hücumda hem de defansta verimli olacağı için kartlar sayesinde maçın durumuna göre, onun nasıl oynaması gerektiğini belirliyorsunuz. Geride kalıp uzun paslarla atağa katılmasını veya hücuma çıkıp uzaktan sert şutlar çekmesini sağlayabilirsiniz, Ronaldo’nun kaleye dikine oynamasını ya da kanattan hücum etmesini sağlayabildiğiniz gibi.

11
Yenilenen Modlar

Şampiyonlar Ligi atmosferini geçen sene bize çok iyi yaşatan Konami, UEFA’nın yeni formata sahip Avrupa Ligi’ni de oyuna dahil etmiş. Dünyanın bu en önemli organizasyonlarının lisanslı olması, oyuncuyu havaya daha kolay sokabiliyor. ŞL müzikleri ve seremonileri futbol oynama isteğinizi katlıyor. Bunun yanında diğer önemli liglerin ve takımların lisans sorunlarının olması PES’in en zayıf noktası maalesef. Bundesliga’nın olmamasına alıştık, ancak bu sefer Bayern de dahil hiçbir Alman takımı oyunda bulunmuyor. Transferleri de baştan savma gerçekleştirmiş yapımcılar, Zapotocny’nin hala Beşiktaş defansında olması (Ferrari yok), Owen’ın Manu’da olmaması, Elano’nun GS’ye katılmaması PES 2010’nun ayıbı. Bazı yeni transferlerin de forma numaralarına hiç bakılmamış, Nihat 4 numaralı formasıyla forvette gol arıyor.

12

Lisans ve transfer problemleri ‘Become a Legend’ ve ‘Master League’in verdiği keyfi sınırlıyor, bu modlar tekrar elden geçirilmiş olsa bile. ML artık daha gerçekçi öncelikle, artık sadece gerçek takımlar var. Seçtiğiniz takımın sponsor anlaşmalarını yapabiliyor, bütçeleriyle ilgilenebiliyorsunuz. Kazandığınız paralarla da isterseniz takıma yeni oyuncular katıyor, isterseniz stada ve tesislere harcama yapıyorsunuz. Yıllık gelir-gider oranlarına dikkat edin, onca emekten sonra iflas edip beyaz bayrak çekmek biraz üzücü olur.

13

Become a Legend için de yenilikler olduğunu söylemişti yapımcılar, özellikle yapay zeka konusundaki hataları gidereceklerini iddia ediyorlardı. Geçen seneye göre daha iyi sayılır mod, fakat hala maç içinde sinirleneceğiniz saçma sapan şeyler oluyor. Oyuncunuz bomboş pozisyondayken topu geriye gönderen takım arkadaşını kim dövmek istemez ki? Ayrıca size pas attıklarında da yine suratınız ekşiyebilir, çünkü siz önünüze top isterseniz onlar ayağınıza atar, siz havadan istersiniz onlar üç kişinin içinden geçirmeye çalışır. Yapay zekanın bu sorunlarını göz ardı edersek, ne kadarını göz ardı edebiliriz bilemiyorum, Become a Legend modunun muhteşem olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu sene, teknik direktörünüzün size ne kadar değer verdiğini ‘Manager Rating’ sayesinde görebiliyorsunuz.
Sonuç

Konami PES 6’dan sonra oyun yapısında tamamen değişikliğe gitti, kumar deyin, politika deyin, saçmalık deyin, adını ne olursa olsun PES 2008’le istediklerini yapamadılar. Aynı yapıyı PES 2009’da da devam ettirdiler, tabi geliştirerek ve hataları kapatarak, iyi bir oyun ortaya çıksa da beklediğimiz o değildi. 2 yıl önceki kadar büyük bir devrim olmasa da PES 2010’la oyun yapısında önemli değişikliklere imza atan Konami, gerçekçiliğe damardan girmeye çalışmış ama dozunu tam ayarlayamamış. Gerçekçilik, eğlenceyi öldürmediği sürece kapımız açık, PES 2010′un yavaşlığı gerçekçiliğin dışına çıksa da, robot futbolculardan çok daha iyi olmuş. Yapay zekaya karşı eğlenceli ve heyecanlı dakikalar sizi bekliyor, alışma sürecinin bitmesini sabırla bekleyin, eğer arkadaşlarınızla oynamak istiyorsanız, ben hala PES 6 diyorum.

Canlı ve kaliteli grafikleri, leziz müzikleri ve bitmek bilmeyen lisans problemiyle PES 2010 PC’deki tek elle tutulur seçeneğimiz. Bilgisayarlarda FIFA-PES rekabeti benim için bitti sanırım, artık onların mücadelesi konsolda devam edecek.